Bu balık kendini korumak için ışık tükürüyor. T24. Balık Tutmak İsterken Kendini Avladı RÜYADA BALIK GÖRMEK | Rüyada oltayla balık yakalamak
RüyadaBebek Tutmak Anlamı. Bebek sahibi olma ile ilgili rüyalar, sahip olunabilecek en iyi rüyalardan biridir. Bir bebek taşımak, hayatınıza yeni bir başlangıcı yansıtabilir. Elinizde bir bebek tutmak, hayatınızdaki olağanüstü bir şeyi veya sizin için çok değerli bir şeyi temsil eder. Bu değerli şey ilişkiniz
Kalpleri Cezbetme (Kendini Sevdirme) Duası Günahsız Ölmeye Vesile Olacak Beş Tevhid Zikri Düşmana Galibiyet, Silah Şerrinden Korunmak ve 120 Yaşına Kadar Uzun Ömür İçin Okunacak Dua Kıyâmete Kadar Her Saat 70 Milyar Sevap Kazandıran Ayetel Kürsi Duası
Rüyada gökten inek düşmesi görmek onlar sayesinde rızıktan ve kazançtan yana daha fazlasıyla nasipleneceğine ve kolay yaşamak için gerekli olan tüm koşullara sahip olacağına, alınganlıkların hasıl olacağına, dertlerinin azalmasına sebep olacak olayların meydana geleceğine, uzun bir süre yas tutmak zorunda
RüyadaOruç Tutmak Oruç Bozmak Yanlışlıkla Yemek Diyanet. Oruçlu olduğunu gören, dininde sağlam olur. Oruçlu bir insanın yapmaması gereken şeyleri yapmak, dinde noksana işarettir. Oruç tuttuktan sonra vaktinde iftar eden, rızka ve hayra nail olur. Selâmete çıkar. Vaktinin dışında iftar eden yalan konuşur veya hastalanır.
kgnoi. Rüyada Ağlamak Ne Anlama Gelir? Rüyada ağlamak ne anlama gelir? Rüyada tek başına ağlamak, evde ağlamak, sevinçten ağlamak, duşta ağlamak, nedensiz ağlamak, birisi yüzünden ağlamak, yemek yerken ağlamak nasıl yorumlanır? Rüya alimleri ve İslami kaynaklar rüya hakkında ne diyor? Yazımızdan inceleyebilirsiniz. Rüyada Tek Başına AğlamakRüyada Evde AğlamakRüyada Çok Fazla AğlamakRüyada Birinin Yanında AğlamakRüyada Birisi Yüzünden AğlamakRüyada Sevinçten AğlamakRüyada Hıçkıra Hıçkıra AğlamakRüyada Canı Yandığı için AğlamakRüyada Sessizce AğlamakRüyada Uykusunda AğlamakRüyada Gözünden Yaş Gelmeden AğlamakRüyada Yemek Yerken AğlamakRüyada Duşta AğlamakRüyada Nedensiz Ağlamak Rüyada ağlamak hem hayırlı hem de şerli anlamlara sahip olan bir rüya türüdür. Bu rüyayı gören kişilerin başına bela gelebileceği gibi, kişiler çok rahat sürecek bir yaşamın içine de girebilirler. Rüyada ağlanması anlamının ne olduğunu öğrenmek için, rüyanın içindeki detayların incelenmesi gerekir. Özellikle başka insanların karşısında ağladığını gören kişilerin, bir takım olumsuz durumların içinde olacakları söylenir. Eğer kişi tek başına ağlıyorsa, rüyanın olumlu anlamları gerçekleşebilir. İmamı Nablusi diyor ki; rüyasında ağladığını gören kişilerin hayatların hem de olumlu hem de olumsuz bir takım olaylar hızlı şekilde cereyan eder. Rüyada Tek Başına Ağlamak Rüyada tek başına ağladığının görülmesi başlı başına olumlu kabul edilen bir rüya olduğundan, rüya sahiplerinin endişe etmesine gerekmez. Bu rüyanın anlamı mutlu olmak, fazlalıklardan kurtulmak, hayatın güzelleşmesi olarak yorumlanabilir. Eğer rüyasında tek başına ağladığını gören kişi sokakta ise, rüya sahibi yakın zamanda iyi bir haber alır. Bu haber rüya sahibine çok yakınında olan bir isim tarafından ulaştırılacaktır. Eğer rüyasında tek başına ağladığını gören kişi kendi evine ise, rüya sahibi hayırlı bir işe girer. Bunu n için tamamen yeni bir işe başlayabileceği gibi, eski işinin uzantısı olarak da hayırlı işleri başarabilir. Eğer rüyasında tek başına ağladığını gören kişi nerede olduğunu hatırlamıyorsa, rüya sahibinin hayatında sürprizler olacaktır. Rüyada kedi görmek ne anlama gelir? Yazımızdan bakabilirsiniz. Rüyada evde ağladığının görülmesi ilmi kaynaklarda olumlu anlamlara sahip olan bir rüya türüdür. Evde ağlayan bir kişi Yeni işinde başka insanların faydasını göz önünde bulundurarak, toplum için faydalı bir işi başarabilir, Kişi terfi alarak daha fazla maddi kazanç elde etmeye başlayabilir, Kişi hiç tanımadığı bir kimse tarafından güzel bir iltifat alabilir. Her ne kadar rüyanın olumlu olduğu söylense de Cabir ül Magribi yorumuna göre; bu rüyayı gören kişilerin dikkatli olmaları gerekir. Çünkü bu rüya sahiplerinin unutkanlık yaşamalarına neden olabilir. BU unutkanlık onların önemli eşyalarının kayıp olmasına, manevi değeri olan eşyaların başka kimseler tarafından ele geçirilmesine işaret eder. Rüyada Çok Fazla Ağlamak Rüyada çok fazla ağladığının görülmesi bolluk, bereket, kısmetin açılması gibi olumlu anlamlara sahip olabilir. Çok fazla ağladığını gören kişi eğer uzun süre boyunca ağlıyorsa, kişinin hayatında bolluk ön plana çıkar. Kişi daha fazla para kazanmaya başlar, kazandığı parayı harcamasına rağmen parasında bereket olur. Rüya sahipleri nereye gitse oraya diğer insanlar da gitmeye başlar. Bekar olan rüya sahipleri sonunda kendileri ve aileleri için hayırlı bir kısmet ile tanışma şansını elde ederler. Evli olan rüya sahiplerinin ilişkileri çok iyiye gider. Kişiler çocuk sahibi olma kararı verebilirler. Bu rüyanın sonuçlarından kişiler memnuniyet duyarlar. İmamı Nablusi diyor ki; rüya sahipleri çok fazla ağladıklarını gördükten sonra gerçek hayatta da çok fazla ağlayacakları bir takım olaylar ile karşılaşabilirler. Bunun mutluluktan mı yoksa üzüntüden mi olacağı belli değildir. Rüyanın içinde yer alan bir takım detaylar bize bu konuda bilgi verir. Rüyada Birinin Yanında Ağlamak Rüyada birinin yanında ağladığının görülmesi çok çeşitli anlamlara sahip olan rüyalardan bir tanesidir. Rüyada birinin yanında ağlamak çoğu zaman islam alimleri tarafında hayırlara yorulmuştur. Eğer rüya sahibi erkek arkadaşının yanında ağladığını görüyorsa, o kişi ile hayatını birleştirir. Eğer rüya sahibi annesinin yanında ağladığını görüyorsa, yüklü miktarda para kazanır. Eğer rüya sahibi babasının yanında ağladığını görüyorsa, uzun bir tatile çıkar. Eğer rüya sahibi arkadaşının yanında ağladığını görüyorsa, birisine yüklü miktarda değeri olan bir hediye verir. İmamı Nablusi diyor ki; rüyada birinin yanında ağladığını gören kişilerin kalbi temiz olur. Bu rüyadan çekinmemek, aksine rüyayı iyice analiz ederek hangi anlamlara geldiğini öğrenmesi gerekir. Rüyada Birisi Yüzünden Ağlamak Rüyada birisi yüzünden ağladığının görülmesi para kayıp etmek, rüya sahibi için manevi değeri olan bir eşyayı kayıp etmek, üzülmek gibi anlamlara gelmektedir. İslam alimleri rüya sahiplerinin kimin için ağladıklarını görülmesinin rüya yorumlamasında büyük önem taşıdığının altını çizmişlerdir. Rüya sahibi eğer yakın arkadaşı yüzünden ağladığını görüyorsa, yakın zamanda kaza geçirir. Rüya sahibi eğer tanımadığı bir kişi yüzünden ağladığını görüyorsa, kişi zor durumda olan bir insana yardım yapar. Rüya sahibi eğer uzaktan tanıdığı bir kişi yüzünden ağladığını görüyorsa, kişi maddi anlamda kendisi için yüklü olan bir ödeme alır. Cabir ül Magribi yorumuna göre; bu rüyanın anlamı çoktur. Bu nedenle rüya sahiplerine düşen iş, rüya analizini iyi yapmaktır. Rüyada Sevinçten Ağlamak Rüyada sevinçten ağladığının görülmesi mutluluk, rahat bir yaşam sürmek, refah seviyesinin artması ve güzel bir hayata sahip olmak gibi anlamlara gelmektedir. Bazı ilmi kaynaklarda yer alan bir bilgiye göre, rüyada sevinçten ağladığını gören kişiler gerçek hayatlarında da bu deneyimi yaşamalarına neden olacak güzel haberler alarak mutlu yaşayacaklardır. İmamı Gazali yorumunda; rüyasında sevinçten ağladığını gören kişilerin hayatlarında istedikleri her şey yoluna girer. Kişiler sevdikleri insan ile kısa sürede tanışırlar. Çevrelerinde olan insanlar ile aralarındaki iletişim kuvvetli olur. Kişiler çevrelerinde bulunan insanlar tarafından bir numara insan olarak gösterilirler. Herkes bu kişilerin hayatında yer almak için can atar. Rüyada Hıçkıra Hıçkıra Ağlamak Rüyada hıçkıra hıçkıra ağladığının görülmesi tutku, istek, kendini vererek bir işi yapmak anlamlarına gelir. Bu rüyanın anlamı ne olumlu ne de olumsuzdur. Yalnızca kişinin içinde olacağı bir durumun belirlenmesini sağlar. Rüyayı gören kişiler, hem işinde hem de özel hayatında yaptıkları iş her ne olursa, o işi gönlünü katarak yapacaklardır. Rüyada ağlanması olumsuz bir imaj uyandırıyor olsa da, bu rüya kişilerin işlerini daha iyi, daha kısa sürede ve daha kaliteli şekilde yapmaları anlamlarına gelmektedir. İmamı Gazali yorumunda; rüyasında hıçkıra hıçkıra ağladığını gören kişilerin yolları hayatlarında açık olur. Bu kişiler hem şans anlamında hem de insanlar konusunda kısmetli giderler. Rüyada Canı Yandığı için Ağlamak Rüyada canı yandığı için ağladığının görülmesi dolu dolu yaşamak, hayatı mutlu geçirmek, istediklerini yapabilmek ve güçlü olmak gibi olumlu anlamlara sahiptir. İmamı Nablusi diyor ki; rüyasında canı yandığı için ağladığını gören kişinin gerçek hayatta canı yanmaz. Kişilerin hayatta tek tadacakları duygunun mutluluk olacağı bilinir. İlmi kaynaklarda yer alan bilgiye göre Rüyasında sevdiği bir kişi yüzünden canı yandığını gören kişi oldukça sosyal bir yaşam sürecektir. Rüyasında düşman olduğu bir kişi yüzünden canı yandığını gören kişi herkesin kıskandığı bir insan haline gelerek üzerine nazar çekecektir. Rüyasında tanımadığı bir kişi yüzünden canı yandığını gören kişi, hiç tanımadığı bir kişinin düşmanlığını üzerine çekebilir. Bir yorum göre rüyasında canı yandığı için ağladığını gören kişi kadın ise, dış bakımına daha dikkat edecektir. Eğer bu kişi erkek ise, işinde daha fazla para kazanmaya başlayacaktır. Rüyada Sessizce Ağlamak Rüyada sessizce ağladığının görülmesi bir şeyleri saklamak, gizlenmek, bir insandan utanmak gibi farklı anlamlara gelir. Cabir ül Magribi yorumuna göre; bir kişi sessizce ağlıyorsa yakın zamanda tanıklık etmek istemeyeceği bir şeye tanıklık eder. Bu kişi insanları korumak adına sessiz kalmak zorunda olacaktır. Bu kişinin vicdan azabı yaşamasına neden olur. Eğer rüyasında kişi kendi odasında sessizce ağladığını görüyorsa, kişiler çok sevdiği bir kişinin yanlış yapmasına tanıklık edeceklerdir. Eğer rüyasında kişi başkasının yanında sessizce ağladığını görüyorsa, kişi kendini yeni insanlara açmaya başlar. Eğer rüyasında kişi sokakta sessizce ağladığını görüyorsa, kişi özellikle kariyer anlamında yeni başlangıçlara yelken açar. Rüyada Uykusunda Ağlamak Rüyada uykusunda ağladığının görülmesi başlı başına kişilerin bir takım sıkıntılara göğüs germesi anlamına gelir. Kişilerin sıkıntıları aşması zor olabilir. Bu kişiler çevrelerinde bulunan dostlarının desteklerini arkalarına alacaklarından zorlu durumları daha kolay bir şekilde atlatırlar. Bir başka yorumda rüyasında uykusunda ağladığını gören kişilerin hayatları çok sakin olur. Kişilerin hayatları adeta huzur dolar. Bu kişilerin hayatları basit olur. Kişiler çok para kazanmaz fakat kazandıkları paralar kişilere yeter ve fazlasını talep etmezler. Rüyada Gözünden Yaş Gelmeden Ağlamak Rüyada gözünden yaş gelmeden ağladığının görülmesi uzun bir yolculuğa çıkmak, yer değiştirmek anlamlarına gelir. Kişiler iş nedeni ile ya da özel hayatlarında almış oldukları bir karardan dolayı uzun yolculuğa çıkmak isteyebilirler. Yolculuktan dönen rüya sahipleri, önemli kararlar alarak bu kararları davranışlarına yansıtmayı başaracaklardır. Rüyada baba görmek neyi ifade eder? Merak ediyorsanız yazımızı inceleyebilirsiniz. Rüyada Yemek Yerken Ağlamak Rüyada yemek yerken ağladığının görülmesi rüya sahibinin umutları ve hayallerine işaret eder. Rüya sahipleri kariyer anlamında bir çok hedefe sahiptir ve bu hedeflerin her biri teker teker gerçekleşmeye başlayacaklardır. İmamı Nablusi diyor ki; rüyasında yemek yerken ağladığını gören kişiler en şanslı insanlardan birisidir. Bu kişiler hayattan ne isterlerse onu alma gücünde olacaklardır. Rüyada Duşta Ağlamak Rüyada duşta ağladığının görülmesi rüya sahiplerinin gözlerinin açılması, her şeyi daha net görmesi, saflığını üzerinden atması gibi anlamlara gelmektedir. Rüyayı gören kişilerin bir gün uyandıktan sonra asla yeniden aynı insan olmayacakları, birden farklı bir insan olarak uyanacaklarını söylerler. Bu farklılaşma kişinin hayatının bir çok anlamda kolaylaştıracaktır. Kişiler artık zorlandıkları konular hakkında zorlanmazlar. Çevrelerindeki insanların yardımı olmadan da ayakta kalmayı başarırlar. Eski hallerinden daha güçlü bir karakter hallerine bürünmüşlerdir. Rüyasında duşta ağladığını gören kişilerin bir düşmanı olduğu söylenir. Bu kişiler rüya sahibinin kuyusunu kazan, kötü niyetli insanlardır. Bu kişilerden korunmak ve bunun için önlem almak gerekir. Rüya sahibinin düşmanı hiç beklemediği ve bu kişiyi aslında çok yakında olan bir kişi olduğu söylenir. Rüyada Nedensiz Ağlamak Rüyada nedensiz ağladığının görülmesi rüya sahibinin can sıkıntısı olması, rüya sahibinin yeterli meşguliyeti olmaması ve depresyona girmek gibi anlamlara gelir. Cabir ül Magribi yorumuna göre; nedensiz ağladığını gören bir kişi yeteri kadar hobilerine ve sevdiği işlere vakit ayıran bir insan değildir. İşten, okuldan ve diğer zorunluluklardan kendini sıyırarak neleri sevdiğini düşünmek bu kişiler için faydalı olur. Özellikle kendi evinde rüyada ağlanması rüya sahiplerinin kendilerini boş hissetmeleri yüzünden çok üzgün olmaları anlamına gelir. Kişiler depresyon ve buna benzer ruh hastalıklarına yakalanabilirler. Rüya sahibinin çevresinde bulunan insanlar da, rüya sahibinden olumsuz elektrik alarak kendilerini çok benzer durumların içinde bulabilirler.
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Umreye Gidemediği İçin Ağlamak Görmek Rüyada umreye gidemediği için ağlamak görmek az da olsa bir kazanç elde edeceğine, kendisinin de bu duruma kırılacağına, bankadaki hesabının büyüyeceğine, iş hayatında yapılan bir işten büyük bir zarar görüleceğine, helal olan lokmaya ve makbul olan mallara sahip olacağına, hayatın alınacak haberler üzerine düzene gireceğine, iş hayatı ve eğitim hayatı konularında çok güzel noktalara gelineceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada umreye gidemediği için ağlamak görmek gücünün, sorunlarından ve sıkıntılarından bu sayede kurtulup aile hayatında daha rahat bir döneme gireceğine, aile bağlarının günden güne daha da kuvvetleneceğine ve mutlu olunacağına, maddi açıdan zarar verecek ve sonrasında insanlar arasındaki saygınlığı zedeleyecek bir sorun yaşanacağına, stresten uzaklaşılacağına, kişinin yabancılarla büyük ve önemli işler yaparak hem zengin olacağına hem de kendi işini kurup yönetici konumuna geleceğine, yorumlanır. kardeşiyle arasındaki sorunları çözeceğine tabir edilir. bundan hayır göreceğine delalet eder. alınan bu haberler sayesinde çok büyük atılımlar yapılacağına alamet eder. kaybedilen bazı şeylerin yakın zaman içinde tekrar bulunacağına ve yaşanan üzüntülerin mutluluğa döneceğine yorulur. Dini olarak rüyada umreye gidemediği için ağlamak görmek tabiri Dini olarak rüyada umreye gidemediği için ağlamak görmek çevresinin her geçen gün genişleyeceğine, borçların kolaylıkla kapanacağına, yapılan işte uğranıla zararların telafi edileceğine, en güzelini ve en fazlasını nasip edeceğine, sağlıklı ve mutlu bir kişi olarak refah içinde yaşayacağına, başarılar sayesinde insanlar ile büyük işlere girileceğine, kısa süreli bir hastalık yaşayacağına, işinin gücünün rast gittiğini, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada umreye gidemediği için ağlamak görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada umreye gidemediği için ağlamak görmek elinde bulunan imkânları kullanarak sorunlarına çok daha iyi çözümler bulacağına, ancak rüyayı gören kişinin kendisine el atması sayesinde toparlanacağına, attığı her adımda çok daha kötü durumlara düşeceğine, sıkıntıların çok başarılı bir şekilde aşılacağına, varlıklı ve konforlu bir hayat sürüleceğine, iş hayatı ve aile hayatı ile ilgili çok büyük bir azim göstererek çok büyük kazançlar elde edeceğine, maddi durumun düzeltileceğine, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Ayrıca Bakınız; Gözyaşı, Gözyaşı DökmekRüyada ağlamak bazen sevinç, bazen de yaşanacak kederlerin habercisidir. Rüyada yüksek sesle ve feryat ederek, elini yüzüne vurarak, söz söyleyerek, birinin yakasını paçasını yırtarak ağladığını görmek, kişinin gerçek hayatta da bu şekilde ağlayacağına delalet eder. Rüyada Allah korkusundan, Kur’an-ı Kerim dinlemek veya hatalarını hatırlayarak ağlamak, kişinin ferahlık ve sevinç yaşayacağına işarettir. Rüya esnasında ağlamak, yüce Allah’tan korkmaya, rahmetin inmesine, muhtaç olan kimseler için de yağmurun geleceğine delalet eder. Rüyada kişinin tanıdığı bir insanın vefat ettiğini ve buna ağladığını görmek, kişinin gerçek hayatta da böyle bir olay yaşayacağına, keder ve hüzün göreceğine delalet eder. Rüyada ağlamadığı halde kişinin gözlerinden iplik iplik yaşlar aktığını görmek, murada ermeye ve sevince işarettir. Rüyada önce ağladığını sonra da güldüğünü görmek, kişinin ecelinin yaklaştığına işarettir. Rüyada ağlamak çok sevinçli bir haberin müjdecisi de olabilir. Rüyada Allah için ağlamak günahların affedilmesine, tövbelerinin kabul edilmesine işarettir. Ağladığınızı ama gözünden yaş yerine kan geldiğini görmek, daha önce yapmış olduğunuz bir işten dolayı pişman olacağınıza bir bebeğin ağladığını görmek, her şeyin yolunda gideceğine, anormal gibi görünen şeylerin hayata olumsuzluk getirmeyeceğine işarettir. Rüyada sevdiğiniz bir kişi sizi bıraktı diye ağlamak, gerçek hayatta bir ayrılık acısı yaşayacağınızın göstergesidir. Ebu Sait El Vaiz e göre; rüyanızda tanıdık bir insan vefat etmişse ve siz buna kederlenip ağlıyorsanız rüyada gördüğü kişinin başına bir musibet geleceğine işaret eder. Halkın bir büyük için ağladıklarını ve elbiselerini yırttıklarını görmek, o kişinin kötülük yapacağına delalet eder. Rüyada öldüğünü ve cenazesinin arkasından halkın sessizce ağladıklarını görmek, devlet büyüğü tarafından herkesin sevineceklerine ye göre; rüyada ağladığını gören, büyük bir sevince ve feraha ulaşır. Eğer ağlamak, isyan ederek olursa bu bir belanın geleceğine işarettir. Gözleri yaşla dolu olduğu halde, bu yaşların dışarı akmadığını gören, helal mal ve para kazanır. Soğuk gözyaşı, gam ve kederden kurtulmaya; sıcak gözyaşı ise kedere delalet eder. Bir gözünden çıkan yaşın diğer gözüne girdiğini gören kişi yakınlarına kavuşur. Caferi Sadik a göre; ağladığını ve sonra güldüğünü görenin hasta olması muhtemeldir. Rüyada ağlamanın en iyisi bağırıp çağırmadan ağlamaktır. Rüyada bu şekilde gerçekleşen ağlamak iyilik ve hayrın Yazı dolaşımı
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Ağlamamak İçin Kendini Zor Tutmak Görmek Rüyada ağlamamak için kendini zor tutmak görmek ailevi sebeplerden ötürü çok yakın bir zaman içinde bazı tartışmalar yaşayacağına, sorunlarının sürekli artacağına, ağır başlı, uzun zamandan beri içinde yaşadığı işsizlik korkusundan kurtulacağına, ekmeğin kesileceğine, yoluna çıkan engelleri herhangi bir yardım almadan aşacağına, geleceği için atacağı yeni ve hayırlı adımlara, tabir olur. Ayrıca rüyada ağlamamak için kendini zor tutmak görmek çalışmaların birçok kişi tarafından takdir göreceğine, rüya sahibini çok heyecanlandıracak ve büyük firmalar arasına adını yazdırmasını sağlayacak işlere imza atacağına, yalancı bir kişi ile istemeden kurulan bir ortaklığın zarar görmeden bozulacağına, sağlık sorunlarının geçici olacağına, aile bireyleri ile tartışacağına, hayatının bu sayede güzelleşeceğine, yorumlanır. kişinin ailesine de faydalı işler yapacağına delalet eder rüyada ev almak güzel ve yeni bir ev iş yaşamı için güzel haberler alınacağına tabir edilir. sorunların üzüntülere neden olacağına delalet eder. ancak bu hatadan kurtulup doğru bir hamle yaparak çok daha rahat edeceği bir proje gerçekleştireceğine alamet eder. icat yapacağına yorulur. Dini olarak rüyada ağlamamak için kendini zor tutmak görmek tabiri Dini olarak rüyada ağlamamak için kendini zor tutmak görmek çalıştığı işyerinin üst yöneticileri tarafından çok iyi bir mevkiye getirileceğine, pek çok kişiye yanında iş vereceğine, sadece bu dünya için bir şeyler yapmakla kalmayacağına, maddi kayba uğrayacağına, tartışmalı ortamlara maruz kalacağına, kişinin dünya malında önemli derecede bolluk yaşanacağına, olur olmadık anlarda beyan edeceğine, hasta ise iyileşeceğine, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada ağlamamak için kendini zor tutmak görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada ağlamamak için kendini zor tutmak görmek aile bireyleri ile ilgili olarak bazı güzel gelişmelerin yaşanacağına, makamının, etrafındaki bazı kişiler ile tartışacağına, hayallerine ve beklentilerine kavuşacağına, küs olduğu kişilerle yeniden bir araya geleceğine, bir sebeple yapılmak istenen bir projede yalnız kalınacağına, özel yaşamında da beklenmedik iyi gelişmeler sayesinde yalnızlıktan kurtulacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Rüyada oruç tutmak için niyet etmek rüya sahibinin hayatında çok büyük değişiklikler olacağına, onlar için çabalayacağına ve kendini onlara feda edeceğine, kazancının kısa süre içinde yarı yarıya düşeceğine, sevdiği bir kişi ile yakın zaman içinde dünyaevine gireceğine, hayırlı ve sevinç dolu günler yaşayarak alacağına, bu sayede çok büyük mutluluklar yaşayacağına ancak zaman zaman kendisini kötü hissedeceğine, bundan büyük kazanımlar elde edeceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada oruç tutmak için niyet etmek işlerinin hayırlı bir sonuca varacağına, hastalıklarının ve maddi sıkıntılarının çözüleceğine, makbul olmayan işler yapacağına, işlerinin bozulacağına ve hayatının ters yönde ilerleyeceğine, küslük söz konusu ise en kısa zamanda barışılacağına, yıpranacağına, yorumlanır. hem iş hayatında hem da sosyal hayatında iyi ve başarılı biri olacağına tabir edilir. bahtının ve kısmetinin de açık olacağına delalet eder. elinde bulunan imkânları çok iyi bir şekilde kullanarak büyük bir başarı kazanacağına alamet eder. kısa süre içinde epey şöhret sahibi olacağına yorulur. Dini olarak Rüyada oruç tutmak için niyet etmek tabiri Dini olarak rüyada oruç tutmak için niyet etmek sorunların hallolacağına, işyerinde ve hanede çok büyük bolluk ve bereket olacağına, herkesi kendisine hayran bırakacak işlere imza atacağına, işe ve aşa kavuşacağına, kırgın olduğu bir kişi ile arasını düzelteceğine, tüm yaşamını inancı doğrultusunda şekillendireceğine, kolay ve eğlenceli bir hayat geçireceğine, çok mutlu bir yuva kurulacağına, yanlış bir adım sonrasında sosyal ilişkilerinin bir anda bozulacağına, eğlenceli ve hoş günler geçireceğine, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada oruç tutmak için niyet etmek yorumu Psikolojik olarak rüyada oruç tutmak için niyet etmek sevdiği bir kişinin büyük bir üzüntü yaşayacağına, gelirinin artacağına ve yüzünün güleceğine, tatsız sözlerin de unutulacağına, işlerinden belirsizlik olacağına, kendine olan inancının, hiç beklemediği bir kişiden büyük bir ihanet göreceğine, onlardan her zaman saygı ve sevgi göreceğine, elinde bulunan imkânlar ile çok iyi işlere imza atacağına ve rahat edeceği bir döneme gireceğine, işaret Oruç görmekOruçlu olduğunu görmek iyi bir şey adamaya, sabırla elde edilecek başarıya, namaza devam ederek rahmetin sürekli olmasına, madden ve manen ilerlemeye, yemin keffareti vermeye, haccetmeye, çocuk arzu edenin erkek çocuğu olmasına; Orucunu açtığını görmek ssevinç ve feraha, Orucu gündüz vakti açmak yolculuğa çıkmaya, Oruç bozmak bir din kardeşinin gıybetini yapmaya, Unutarak oruç bozmak güzel bir rızka, Ramazan ayında olduğunu ve oruç tuttuğunu görmek şüphe ettiği bir şeyin aydınlığa kavuşmasına, Kur'an ezberlemeye, sevinç ve hayra, şeref ve itibara; hastalık, borç ve üzüntüden kurtulmaya; Ramazan orucunu kasten bozduğunu görmek bir adamı kasten öldürmeye, Ramazan orucunu açarak iftar ettiğini görmek ibadet kastıyla yolculuğa ve güzel İslam fıtratına, Kaza orucu tutmak borcunu ödemeye, esaret ve sıkıntıdan kurtulmaya ve günahlardan tövbe etmeye, Bayram günlerinde oruç tuttuğunu görmek çirkin ve ayıplanan bir iş yapmaya, sevinilecek günde ve yerde üzülmek gibi bir ahmaklığa düşmeye, Yevm-i şek denen şüpheli günde oruç tutmak günah işlemeye, Her çeşit sünnet ve nafile oruç tutmak ziyade hayır ve iyiliklere delalet insanın kendisini oruçlu olarak görmesi, adağını yerine getirmeye, oruç tutmaya işarettir. Oruçlu bir kimseyi iftar ederken görmek, o kişinin gayet iyi olmasına veya bir yere yolculuk yapmasına; kendisini unutup orucunu bozduğunu görmesi, onun güzel ve iyi bir rızka sahip olacağına; kendisini oruçlu görmesi, o kimsenin tövbeye erişeceğine işarettir. Rüyada oruçlu olarak görmesi, adağını yerine getirmeye yorumlanır. Oruçlu bir kimseyi iftar açarken görmek, o kimsenin iyi bir insan olmasına veya bir yere seyahat etmesine yorulur. Kendisini oruçlu görmesi, o kimsenin tövbeye edeceğine yorumlanır. Kişinin bir özveride bulanacağına ve bunun sonucunu kat kat alacağına işaret oruçlu birisinin iftar ettigini gören kimse hastalanir veya yolculuga çikar. Bazi tabirciler rüyada orucunu bozdugunu gören kimse, Müslümanlardan birisini giybet eder, dediler. Rüyada unutarak orucunu bozdugunu gören kimse, güzel bir rizikla riziklanir. Rüyada oruç tuttugunu gören kimse, terakki eder ve günahlardan tövbe eder, yaptigi yeminden dolayi kefaret verir, yahut haccim yapar. Bazilan da, oruçlu oldugunu gören kimsenin erkek bir çocugu olur, dediler. Rüyada Ramazan ayinda oruçlu oldugunu gören kimsenin süphe ettigi bir husus aydinliga kavusur. Eger cahilse, Kurani ögrenir. Kadr ve sani yüce olur, sevinç ve hayra erisir. Bir kimse rüyada Ramazan ayinda yalnizca veya halkla beraber oruçlu i oldugunu görse, o kimsenin mümin, salih ve mütedeyyin bir kimse olduguna isarettir. Eger o kimse, kederli ve üzüntülü ise, Allah C. C., onu keder ve üzüntüden kurtarir, hasta ise, Allah ona sifa bahseder., Sapiklikta ise, hidayete erisir, borçlu ise borcunu öder. Rüyada Ramazanda kasden orucunu bozdugunu gören kimse, kasden bir adami öldürür. Nitekim rüyada bir adami kasden öldürdügünü gören kimse, Ramazanda kasden orucunu bozacagina isarettir. Kefaretten veya Ramazan ayini kaza etmeden dolayi iki ay oruç tuttugunu gören adam, hastalanir ve günahlanndan tövbe eder. Rüyada kasden ve orucun farz olusunu inkar ederek Ramazanda oruç tutmadigini gören kimse, Islamin rükOnlerinden büyük bir rükünü zedeler. Rüyada ramazanda orucun farziyyetini ikrar ve onu kaza etmeyi niyet ettigi halde orucunu yediginl gören kimse için, hatira gelmeyen bir yerden çarçabuk bir rizka erismesine isarettir. Bir kimse rüyada Ramazan ayinda iftar ettigini görse, o kimsenin islam fitrati üzerine bulunduguna isarettir. Bazen de o kimse, Allaha ibadet maksadiyla yolculuk yapar. Rüyada hangi orucu tuttugunu bilmeden oruç tuttugunu görmek, düsmanlardan korunmaya ve nefsini eza ve cefadani muhafaza etmeye isarettir. Bazen oruç, hastanin ölmesine, bazen susmayaa bazen ferah ve sevince, bazen de söz ve isinde Allah için ihlasli olmaygB isarettir. Rüyada kendisinin oruçlu oldugunu gören kimse, hasta ise, sifa* bulmasina isarettir. Oruç tutulan bir zamanda rüyada orucunu yediginl gören kimsenin, haram olan bir isi, isledigine veya borçlu olmasina yahut hastalanmasina isarettir. Bazen de bu rüya, insanin hatirina gelmeyen bir yerden zuhur edecek rizka isarettir. Rüyada Ramazan orucunu tutmak, korkudan emin olmaya isarettir. Kendisinde sara hastaligi olan bir kimse, rüyada Ramazanda oruçlu oldugunu görse, Ramazanda seytanlar bagli oldugundan o kimsenin sihhata kavusmasina isarettir. Bazen de bu rüya, borcu ödemeye ve fasik kimsenin tövbe etmesine isarettir. Rüyada, Sevval ayinda alti gün oruç tutmak, namazda yaptigi kusurlarim ikmal etmeye veya zekat vermeye, ya da yaptigi kusurlarina pisman olarak tövbe etmeye isarettir. Rüyada Pazartesi ve Persembe günü oruç tutmak, akrabalarim ziyaret etmeye ve onlara memnun kalacaklari bir sekilde muamele ederek kendisini onlara sevdirmeye ve akrabalarindan kendisine nikahi helal olan birisiyle evlenerek bir araya gelmeye isarettir. Rüyada her ayin onüç, ondört ve onbesinci günlerinde oruçlu olmak, borcu taksitle ödemeye, Kuran yahut ilim ögretmeye isarettir. Rüyada Muharremin onuncu gününde oruçlu olmak, takvaya ve hacca gitmeye isarettir. Arefe günü oruçlu olmak, sadaka almaya isarettir. Zilhiccenin onunucu gününde oruçlu olmak, son nefeste kelime-i sahadetle ahirete göçmeye isarettir. Bazen bu rüya, vaadettigi bir seyi yerine getirmeye isarettir. Asure günü oruçlu olmak, hayir isleri islemeye, fitne, mihnet ve sikinti görmeye ve sonra onlardan kurtulmaya, mevsim ve bayramlara kavusmaya isarettir. Eger rüya sahibinin hanimi hamile ise, salih bir çocuk dogurmasina ve helal malla riziklanmasina isarettir. Rüyada Recep ayinda oruç tutmak, yüksek rütbeli kimselere hizmet etmeye, bazen de denizden veya deniz yolculugundan kazanç saglamaya isarettir. Rüyada Saban ayinda oruç tutmak, ticaret mahallinde bulunmaya kazanç temin etmeye isarettir. Rüyada "Yevm-i Sekk" günlerinde oruçlu olmak, günah ve masiyet islemeye isarettir. Rüyada kaza orucu tutmak, esaretten kurtulmaya, günahkarin tövbe etmesine ve borcu ödemeye isarettir. Rüyada adak orucu tutmak, ihtiyaçlarin sona ermesine, ferahlik ve sevince isarettir. Rüyada yillik oruç tutmak, gayet çetin bir seyi yapmayi kendisine adet edinmesine ve apaçik bidatlari islemesine, bazen de bu rüya, sükut etmeyi tercih etmeye ve ancak hayirli olan sözleri söylemeye isarettir. Rüyada orucu bozan bir isi islemek ahdini bozmaya, sözünde durmamaya, dünya sevgisini ahiret sevgisine tercih etmeye, yemin ve diger seylerden keffareti icabettiren bir is yapmaya isarettir. Rüyada oruçlu iken iftar etmek, hastanin sifa bulmasina ve birbiri ardinca ferahlik ve sevinçlerin meydana çikmasina isarettir. Yillik orucu tutan kimse, orucunu bozdugunu görse, birisinin giybetini yapar veya büyük bir günah isler. Yahut siddetli bir hastaliga yakalanir, ya da bir belaya oruç tuttuğunu görmek; rahat ve bolluk içinde yaşamaya, sağlıklı olmaya, borçtan kurtulmaya işarettir.
rüyada ağlamamak için kendini tutmak